Tarihçemiz

1923'ler

1930'lar

1940'lar

1950'ler

1960'lar

1970'ler

1980'ler

1990'lar

2000'ler

2010'lar

2020’ler

1923 ve Cumhuriyet

Eyüp Sabri, 1898 yılında günümüzde Bosna Hersek içinde özerk bir statüde bulunan Sırp Cumhuriyeti'nin fiili başkenti Banja Luka'da doğdu.

Babası Süleyman Ağa, 1908'de Avusturya-Macaristan İmparatorluğu'nun Bosna'yı ilhak etmesi üzerine ailesi ile İstanbul'a daha sonra da İnegöl'e gelir. 1913'te kısa bir süre tarımla uğraşsa da arzu ettiği sonuçları alamayarak evinin altında bir bakkal dükkânı açmaya karar verir. Fakat bu kez de sağlığı elvermez ve vefat eder.

Ailenin bütün yükü artık genç Eyüp Sabri’nin omuzlarındadır. Komşuları Hilmi Bey'in yönlendirmesi ile devrin zincir mağazaları manifaturacı Abranosyanların yanında çırak olarak çalışmaya başlar. Gerek babasının bakkaliyesinde gerekse Abranosyan'ın dükkanında ticaret adına öğrendikleri geri kalan yaşamında önünü açacaktır. 1916 yılında İnegöl bedesteni içinde küçük bir dükkân kiralayarak manifaturacılık yapmaya başladığı dönemde Bursa'nın işgale uğraması üzerine orduya katılır. Kurtuluş Savaşı'nda er olarak verdiği hizmet ve 1926 yılında yürürlüğe giren İstiklal Madalyası Kanunu sayesinde Eyüp Sabri Bey İstiklal Madalyası ile onurlandırılır.

Savaş bitmiştir ve hayat devam etmektedir. Eyüp Sabri Bey, 1923'te İnegöl'de yeniden ticarete atılır. Aynı yıl 29 Ekim tarihinde oğlu Sabahattin dünyaya gelir. Ailesi de işleri de büyümektedir, kendisi için yeni bir başlangıcın tam zamanıdır. Baba evini satıp Türkiye Cumhuriyeti'nin yükselen değeri Ankara'nın yolunu tutar. 1923 yılında yeni yapılanan başkentte "bonmarşe" konseptindeki perakende mağazasını açar. Bu ilk mağazanın adresi Anafartalar Caddesi 50C olacaktır. Mustafa Kemal Paşa'nın çocukluk ve silah arkadaşı Nuri (Conker) Bey'e ait binanın yapımı 1923'te tamamlanmış ve Sakarya Apartmanı olarak adlandırılmıştır.

Eyüp Sabri Bey'in adıyla anılan mağazası o dönemde bir ailenin ihtiyaç duyacağı zengin ürün çeşitliliğini sunmakta ve ana faaliyet kolu olan ısmarlama gömlekçilik ile şapka, atkı, mendil, çorap, kösele ve deri valiz, el çantası, şemsiye gibi ürünlerin satış faaliyetlerini yürütmektedir. Ancak bu yıllarda gömlek satışı ile adı daha fazla anıldığından Annuaire Oriental adlı ticaret yıllığında, Adliye Sarayı Caddesi'nde (Anafartalar Caddesi'nin eski adı) faaliyet gösteren bir "chemiserie/gömlekçi" olarak kaydedilmiştir. Konfeksiyon ürünlerinin yanı sıra ıtriyat ürünleri de sattığı için 1930 yılına ait bu kayıtlar içinde aynı zamanda parfümeriler arasında da gösterilmektedir.

1923

1930 Yılları ve İlk İmalat

Eyüp Sabri Bey ürün alımı için gerçekleştirdiği İstanbul seyahatlerinden birinde, bir esansçıdan öğrendiği kolonya imalatı ile hem kendisinin hem de ailesinin yaşamını kökten değiştirecektir.

Cumhuriyet'in en temel sanayi kuruluşları olan şeker fabrikalarının yan ürün olarak alkol üretimine başlaması, bu yeni iş kolunun önünü açar. Eyüp Sabri Bey koku, esans ve üretime olan ilgisiyle birlikte bu dönemde ismine büyük bir şöhret kazandıracak olan kolonya üretimine yönelmeye karar verir.

Yurt dışından gelen esanslarla 1933 yılında kolonya imalatı ve satışına başlar. Bu tarihte Eyüp Sabri Bey dışında Ulus'ta kolonya üreten bir de Ömer Nail Bey vardır. Ancak Eyüp Sabri Bey'in kolonyaları kısa sürede dikkat çeker. Mağaza önünde ilk kolonya kuyrukları da bu yıllarda oluşmaya başlar. Yoğun ilgi gören kolonyaları Çankaya Köşkünün de dikkatini çeker ve Atatürk’ün misafirlerine sunulur. Bu misafirler arasında Ankara'yı ziyaret eden Şah Rıza Pehlevi de vardır. Kendisi Eyüp Sabri Kolonyalarını çok beğenince Çankaya Köşkü'nden altı şişe hediye kolonya siparişi gelir. Özenle paketlenen kolonyalar bu kez de İran Şahı'nın sarayının yolunu tutar.

1930'lu yıllarda kolonyalar başkentin yaşamına renk katmıştır. Bu yıllarda hiç de yaygın olmayan tanıtım yöntemleriyle hem mağazanın şöhretini arttırır hem de sunduğu ürünler ile ilgili bir koku alışkanlığını geliştirmeye başlar. Bu amaçla yaptığı en önemli girişim hazırladığı ürün kataloğu olmuştur. Broşür şeklinde hazırladığı kataloğun, kolonyanın tanıtılması ve anlatımı amacıyla posta kutularına, kapılara bırakarak dağıtımını gerçekleştirir. Kataloğa bir de promosyon amaçlı bedelsiz kolonya kuponu ekler. Mağazaya gelen müşterilerine on iki-on üç çeşit kolonyadan arzu ettiklerini bedelsiz olarak seçebilmesini sağlayan kuponlar sunar. Bu tanıtımlar sayesinde pek çok aile için kolonya, evlerinin olmazsa olması haline gelir.

Satın alma şartı olmaksızın yapılan bu promosyon ile kolonya talebi zamanla diğer ürünlerin önüne geçecektir. 1936 yılında basılan kataloğun kapağında "Eyüp Sabri, Muharrem ve Mehmet Tuncer Kardeşler" yazmaktadır. Katalogda sunduğu ürünler arasında şapkalar, kasketler, gömlekler, boyunbağları, yakalar, atkılar, fanilalar, çoraplar, pijamalar, kazaklar, eldivenler, çantalar, şemsiyeler, terlik, şason türünde hafif ayakkabılar ve ıtriyat malzemeleri gibi ürünler bulunmaktadır.

Eyüp Sabri Beyin her ürünü tek tek elle çizerek tasarladığı katalogda her bir ürün için ayrı birer slogan da hazırlanmıştır. Bu sloganlar arasında “Müşterilerimizin memnun kalacakları mallar satmak gayretindeyiz” gibi naif ve saygılı ifadeler yer alır. Eyüp Sabri Bey kolonyasını tanıtmak için büyük bir çaba sarf etmiştir. Bunlar o yılların Türkiye’sinde görülmemiş yöntemlerdir. Tiyatro ve sinema salonlarında koku sunumu, bedelsiz kolonya numunelerinin dağıtımı gibi faaliyetlerinin yanı sıra bidonlarla Atatürk Orman Çiftliği’ne giderek, tren garındaki yüksekçe bir mevkiden toplanan kalabalığa kolonyayı anlatır ve bitirince dinleyenlere ikram eder.

1930

1940 Yılları ve Savaş

Bu tanıtım faaliyetleri ile birlikte koku, esans ve kolonya ürünlerinin Eyüp Sabri Bey ve müşterileri için ayrı bir yeri oluşmuştur.

1940’lı yıllarda II. Dünya Savaşının etkileri ve yaşanan döviz darlığı nedeniyle yurt dışından getirilen esanslara da sınırlama getirilmiştir. Kolonyanın en temel maddelerinin özel izinlere tabi olduğu bu yıllarda üretim imkanları da sınırlı olacaktır, Eyüp Sabri Bey dükkanının en değerli ürününden mahrum kalır.

Bu koşullar altında Eyüp Sabri Bey, 1940’lı yıllarda tekrar bonmarşe konseptine ağırlık vererek pijamadan terliğe, şapkadan eldivene pek çoğunun üretiminde aile üyelerinin de katkı sağladığı konfeksiyon ürünlerine yönelir. Ticaret kayıtlarında adı hala Eyüp Sabri Tuncer, tuhafiyeci, parfümeri, şapkacı, konfeksiyoncu şeklinde anılmaktadır. Kapı numarası birkaç kez değiştiyse de kimi kaynaklarda Çocuksarayı Caddesi, Adliye Caddesi diye de anılan Anafartalar Caddesi’ndeki mevkiini korumuştur. 1940’lardan 1950’lere ürettikleri konfeksiyon ürünleri içinde özellikle ısmarlama gömlek ve pijamalar yoğun ilgi görür. İşyerlerinin 1942’de yaşadığı talihsiz yangının yaraları, Eyüp Sabri Beyin vizyonu, aile fertlerinin gayretleri ve ürünlerinin gördüğü ilgi sayesinde sarılabilmiştir.

1940

1950'li Yıllarda Esans Çalışmaları

Eyüp Sabri Bey’in oğlu Sabahattin Tuncer önce liseyi bitirmiş, ardından Ziraat Fakültesi’nde üç yıl çalışmış, bu esnada aile işine olan ilgisini kaybetmemiştir. Artık baba oğul çalışma zamanı gelmiştir, Sabahattin Bey yavaş yavaş işlerin başına geçer.

Yıllar önce babasının ilgisini çeken kolonya imalatı onun da aklındadır. Zaten aktif işe başladıktan sonra iş yerinin çehresi değişecektir, 1950'li yıllarda canlanan ekonomi yüzlerini güldürmüştür. Sabahattin Tuncer'in arayışları da böyle bir dönemde başlar. Kolonya imalatı, esanslar ve tabii ki en çok da kokular çok ilgisini çekmektedir. Bu sanatı nasıl öğrenebileceğini araştırırken koku konusunda uzmanlaşmış bir kimyager olan Karayan ile tanışır. Kendisi ile bir süre ticaret yapsa da onun ufkunu asıl açan Vahe Karayan'ın kitaplığında gördüğü bir kitap olur. Bir sohbetleri esnasında kütüphanede dikkatini çeken ve Felix Cola tarafından kaleme alınan “Le Livre Du Parfumeur” marka için yine bir dönüm noktası olacaktır. Kitabı temin ettiğinde hem aradığı formüllere hem de Avrupa'daki saygın esans üreticilerinin listesine ulaşacaktır. Bu gelişme yeni bir dönemin habercisidir.

Sabahattin Bey yurt dışındaki esans üreticilerine mektuplar yazarak onlardan ürünleri hakkında bilgi ister. Uzun bekleyişin ardından içlerinden yalnızca bir tanesinden, L. Givaudan firmasından cevap gelir. Bu yeniliği hemen kabullenemeyen babasının endişelerini giderdikten sonra küçük bir parti esans ile oldukça düşük bir maliyetle ilk limon kolonyasını üretir. Kendi ürününü daha uygun fiyata üreten bir işletme haline gelmesi Eyüp Sabri Tuncer markasının değerini arttırmasını sağlamıştır. Makul fiyatlar müşteri sayısını da olumlu etkileyince kolonya kuyrukları uzamaya başlar.

1950

1960'lı Yıllar ve İlk Limon Kolonyası

Eyüp Sabri Bey’in aile işletmesi 1961 senesinde şirketleşir, “Eyüp Sabri Tuncer ve Oğulları Kolektif Şirketi” haline getirilir.

Sabahattin Tuncer’in hedefi artık yurt dışından gelen esansları yerli imkanlarla üretmek olacaktır. Sabahattin Bey araştırmalarının yanı sıra yurt dışına yaptığı seyahatlerle bu konudaki bilgi birikimini arttırır ve 1967 yılında kendisine ait limon kolonyasının formülünü geliştirir. Bu bir ilk olarak tarihte yerini alacaktır.

Eyüp Sabri Tuncer, Ankara için artık bir sembol olmuştur. Yol tariflerinin Eyüp Sabri Tuncer mağazasına göre yapıldığı, Ankara’yı anlatanların “Ankara’nın kolonyacısı” diyerek söz etmeden geçemez olduğu bir konumdadır. Sabahattin Bey’in yanından ayırmadığı, müşterilerine ve tedarikçilerine ikram ettiği kolonyasının yıllar içinde sevenleri arasında nice ünlüler ve tutkunları olacaktır.

1960

1970'li Yıllarda Üretim Merkezi Açılıyor

Kolonyaya olan talep giderek artar ve üretim için daha geniş alana ihtiyaç duyulmaktadır.

1970 yılında Ulus'ta Işıklar Caddesi'nde bir bina üretim merkezi haline getirilir. Sabahattin Tuncer kendi iş süreçlerinin haricinde çevresini her zaman destekleyen anlayışı ile, yerli esans üretimi için deneyimini paylaşarak önemli esans üreticilerinin gelişmesini sağlayacaktır. Yerli kokulu ürünlerden narenciye kabuk yağları, lavanta çiçeği, kekik ve benzeri esansları artık Türkiye'de üretilebilecektir. 1972 yılında işi tamamen devralan Sabahattin Bey ile Eyüp Sabri Tuncer markası olarak çok ortaklı, halka açık bir şirket olma amacı ile aynı yıl anonim şirket yapısına geçilir.

1970

1980'li Yıllar ve Yenilikçi Üretim

1980'li yıllarda Eyüp Sabri Tuncer kolonyaları artık Türkiye'nin her yerinde satılan, kolonya deyince ilk akla gelen marka olarak yoluna devam eder.

1920'lerdeki küçük dükkândan bu yıllara sadece bir aile mirası değil aynı zamanda bir ticaret ahlakı da yaşatılmış ve taşınmıştır. Her şeyin kayıtlı olması, vergilerin tam ödenmesi, müşteri hakkının önceliği, memnuniyetinin sağlanması ve en önemlisi dükkânın gizli ortağının Türkiye Cumhuriyeti olduğunun hiçbir zaman unutulmaması Eyüp Sabri Tuncer markasının değerler listesinde yerini almıştır. Bu prensipler devlet nezdinde de anlam taşıyor olmalıdır ki 1985 yılında KDV uygulaması ilk yapıldığında, az sayıda seçilen pilot kuruluşlardan bir tanesi de Eyüp Sabri Tuncer markası olmuştur.

1980

1990'lı Yıllar ve Yenilikçi Üretim

Eyüp Sabri Tuncer markası değerli bir dönüm noktasının eşiğindedir, nesil geçişi bayrağı babasından devralan Sabahattin Tuncer için sıra işinin oğluna devretmeye gelmiştir.

1994'te Engin Tuncer işleri babasından devralır. Aile bireylerinin elinde bulunan şirketin hisseleri de büyük ölçüde bir araya toplanır. Engin Tuncer'in de babası gibi hayalleri vardır. Ulusal markasına ait klasik ürünlerini koruyarak, yeni bir yüzle dünya pazarına açılmak ister. Markayı büyütmek üretim kapasitesini geliştirmek öncelikli hedefi olmuştur. Engin Tuncer Sabahattin Tuncer’den görevi devraldıktan bir yıl sonra, Ankara Lalahan’da 7000m2 bir alan üzerinde son derece modern, tamamen bilgisayar tabanlı üretim sağlayabilen, yüksek üretim kapasiteli bir fabrika kurar. Bu fabrika ile üretim kapasitesinin artışı, yeni ürün ve pazar arayışlarının da alt yapısını oluşturacaktır.

1990

2000'li Yıllar ve Büyüme Hedefleri

Engin Tuncer aile markasını Türkiye’nin kültür mirası haline getirmek hedefiyle çıktığı yolda, ürün çeşitlerine kolonya dışında yeni kategoriler ve ürünler eklemeye devam eder.

Artık tüm iş süreçleri son teknoloji ile yönetilmekte ve ürün gamına kolonya dışında yeni kategoriler eklenmektedir. Amacı aile markasını Türkiye’nin kültür mirası haline getirmek olan Engin Tuncer, marka bilinirliğini arttırmak adına 2001 yılında ilk televizyon reklamını yapar. Daha sonra 2005 yılında radikal bir değişiklik yaparak şirketin merkezini Ankara’dan ticaretin daha yoğun olduğu İstanbul’a taşır. Genişleyen kategori ve ürün çeşitleriyle birlikte 2007 yılında çekilen reklam filmleri sayesinde, bitmek üzere olan oda kokusu sektörünü canlandıran bir politika izler. Bu sayede yeni ürünlerin önünü açmış olur. 2007 yılında yenilikçi ürün konsepti ile Gizli Bahçe, 2009 yılında genç marka algısıyla Perfume Jewels, doğal ve organik konsepti ile premium seri EST1923 markası kurulur. 2007 yılında yapılan yeniliklere bir yenisi daha eklenir ve o dönem genişleyen ürün yelpazesindeki tüm ürünler web sitesi üzerinden uygun fiyatlarla satışa sunulur. Böylelikle Eyüp Sabri Tuncer’in Türkiye’de online olarak satış yapan ilk kozmetik markalarından biri olması sağlanmıştır. O günlerde artan internet alışverişleri yapılan kampanyalarla daha da artış gösterir ve alışılmışın dışında olan bu pazarlama stratejisi, markayı sektörde daha da ön plana çıkarır.

2000

2010’lu Yıllar Cumhuriyetin Kokusu ve Kurumsallaşmak

- Cumhuriyet’in Kokusu bir proje olarak tarihte yerini alırken, Eyüp Sabri Tuncer markası için yenilikler ve ilkler devam etmektedir.

Eyüp Sabri Tuncer markasının 88.yılında Mithat Bereket imzalı “Cumhuriyetin Kokusu” belgesi, müziklerini Fahir Atakoğlu’nun yaptığı Türkiye’nin ilk ve tek koku belgesi olarak markanın tarihinde önemli bir dönüm noktası olmuştur. Tarihi işletmenin köklü tarihini anlatan belgesel projesi kapsamında, yine tarihi bir değer olan Darüşşafaka ile öğrencilere özel sosyal sorumluluk projesi hayata geçirilmiştir.

2011 yılından itibaren başta kolonya ürünleri olmak üzere sıvı sabun, losyon vb. kişisel bakım ve ev bakım ürünlerinde Braille Alfabesi kullanan ilk marka olan Eyüp Sabri Tuncer, bu konuda rol model olmuş ve Altınokta Körler Derneği’ne düzenli olarak destek sağlamaya devam etmektedir. Çölyak rahatsızlığı olan kullanıcılarının talepleri ve hassasiyetlerini dikkate alarak geliştirdiği glutensiz ürünleriyle yine sektörde önemli bir yeniliğe imza atmıştır.

Bu dönem Eyüp Sabri Tuncer markasının tarihi değerlerine sahip çıkmaya devam ederek, gelenekle yeniliği bir araya getirdiği ve kurumsallaşma yolunda önemli adımlar attığı yıllar olacaktır.

Eyüp Sabri Tuncer markası 2015 yılında uluslararası bir proje olarak başlatılan GAN Küresel İşbaşında Eğitim Ağı’nın ilk imzacılarından biri olur. Nitelikli insan kaynağını desteklemek, ara kadrolar yetiştirmek, eğitim ve istihdamın arttırılmasını sağlamak, projede yer alan çalışanların stajyer konumundan daha üst noktalarda yer almasını ve mesleki teknik donanıma sahip olmasını sağlamayı hedefleyen proje için aynı amaçla çalışmalar devam etmektedir.

Türkiye’nin koku duayeni olarak tarihte iz bırakırken, kurumsallık, sürdürülebilirlik nitelikli iş geliştirme, insan kaynağı, yeni ürün geliştirme süreçlerini geleceğe taşıyan Eyüp Sabri Tuncer bu dönemde dünya markası olma yolunda önemli adımlar atarak yurt dışı araştırmalarını artırır.

Eyüp Sabri Tuncer markası kurumsallaşma çalışmaları çerçevesinde ürün geliştirme süreçlerinde teknoloji ve insan kaynağı yatırımı yaparak önemli adımlar atmıştır. Müşterileri ile 100 yıldır oluşturduğu bağ, markanın değeri, hammadde seçimlerindeki özeni, nitelikli zararsız içerik tercihleri markanın güvencesi olmuştur.

Ürün geliştirme ve üretim süreçlerinde hayvanlar üzerinde test edilmeden özel teknikler ile çalışmalarını devam ettiren Eyüp Sabri Tuncer, her dönemde doğaya saygılı üretime önem vermiştir ve bu tutumunu hassasiyetle sürdürmektedir. 2016 yılında Avrupa Vejetaryen Birliği tarafından onaylanan ve tüm dünyada en güvenilir vegan/vejetaryen ürün etiketi olarak kabul edilen V-LABEL sertifikası kapsamında Türkiye’nin Vegan Sertifikalı ilk kozmetik markası; Eyüp Sabri Tuncer olmuştur.

Ürünlerinin tüm üretim aşamalarında ve uygulamalarında yüksek kalite seviyesinin korunmasına yönelik gösterdiği hassasiyet ile ürün güvenliği ve güvenli üretim konusunda GMP (Good Manufacturing Practices) belgesinin, TS EN ISO 9001:2015 Kalite Yönetim Sistemi, TS EN ISO 14001:2015 Çevre Yönetim Sistemi, ISO 45001:2018 İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetim Sistemi, ISO 27001:2022 Bilgi Güvenliği Yönetim Sistemi ve TS ISO 100002:2018 Müşteri Memnuniyeti Yönetim Sistemleri belgelerinin ayrıca Tüm Tüketicileri Koruma Derneği tarafından kendi kategorisinde en çok beğenilen ve tercih edilen marka belgesinin de sahibidir.

Bu yaklaşımla yenilikçi ürünlere imza atarak; florür, titanyum dioksit, sls, sles, şeker, tuz içermeyen diş macunları ile yeni bir kategoride ses getiren Eyüp Sabri Tuncer markası; parabensiz, glutensiz, sıvı sabun, vücut losyonu, şampuan, bebek ürünleri vb. kişisel bakım ürünlerinin yanı sıra vegan ürünleriyle; ürün geliştirme çalışmalarına sürekli yatırım yapan yenilikçi bir marka olarak da toplumun gelişen ve değişen ihtiyaçlarına eksiksiz cevap vermektedir. Ev bakım kategorisinde ise; yüzey temizleyici, mutfak sabunu, oda kokuları, bebek çamaşır yıkama sıvısı ve dezenfektan ürünleri yer almaktadır.

1923

2020’ler ve 100.Yıl Hazırlıkları

- Türkiye'nin ilk yerli limon kolonyası formülünü geliştiren marka 2023 yılında 100.yılını kutlar.

Dünyadaki yenilikleri takip eden, meraklı, cesur ve yenilikçi bir marka olarak her geçen gün büyümeye devam eden Eyüp Sabri Tuncer markası, Cumhuriyet’in 100.yılı ile birlikte kalıcı projeler geliştirmek üzere çalışmalarına başlar.

100 yıllık hikayesiyle Türkiye’nin en köklü ve güçlü markalarından biri olan Eyüp Sabri Tuncer, yaygın satış ağı ve e-ticaret mağazası ile ürünlerini tüm Türkiye’ye sunarken, Ankara’daki tarihi mağazasından sonra 2021 yılında konsept İstanbul mağazasını açarak sevenleriyle bir araya gelir. 70’den fazlaya ülkeye ihracat yapan marka, 2023 yılında 100 yıllık deneyimini sunmak için yeni kategori ve ürünlerini geliştirmeye devam etmektedir. Bu geliştirme süreçleri Eyüp Sabri Tuncer markasının, insan kaynağı yönetimi, eğitimler, dijital dönüşüm ve sosyal sorumluluk projelerinin arttığı yıllar olmuştur.

2023 yılında marka hikayesini “Yüzyıllık Bir Koku Hikayesi” olarak kitaplaştıran Eyüp Sabri Tuncer, aynı yıl Sultanahmet’teki Yüzyıllık Markalar Hafızaevi’nde “Yüzyıllık Buluşma” isimli sergi projesini hayata geçirir. Markanın “İkinci Yüzyıla Başlamanın Onuruyla” sloganı ile Atatürk Kültür Merkezinde aynı isimle organize ettiği “Yüzyıllık Buluşma” etkinliği, geniş katılımla başta çalışanları, tedarikçileri, iş ortakları ve tüm paydaşları için tarihi bir gece olarak hafızalarda yerini almıştır.

Yurt içinde ve yurt dışında yüzlerce farklı satış noktasında bulunan Eyüp Sabri Tuncer, geleneksel olana saygıyla, yenilikçiliğe merakla yaklaşarak yüz yılı aşkın süredir değerlerine bağlı bir marka olarak, farklı kategorilerde geliştirdiği 700’den fazla ürünü gönül bağı kurduğu müşterilerine sunarak yoluna devam ediyor.

1923
cultureSettings.RegionId: 0 cultureSettings.LanguageCode: TR